Canlı sistemlerindeki kimyasal yapıların ve fonksiyonların incelenmesini elde eden ilim dalına Biyokimya denir. Biyokimya yardımıyla kimyasal reaksiyonlar tüm organizmalarda incelenerek canlıların yapısını görmekteyiz. Tabi ki canlılardaki bazı sistemler gözle görülebilmektedir. Fakat canlılardaki bütün sistemler gözle görülebilecek kadar büyük değildir. Bu sebeple ışık ya da elektron mikroskobu ile görülebilmektedirler.
Yine bunların haricinde canlılardaki bazı sistemler ise küçüklüğünden dolayı ışık ya da elektron mikroskobu ile görülemeyecek kadar ince yapıya sahiptirler. İşte o vakit işin içine biyokimya girerek ultra mikroskobik yapılar incelenir. Bu yapılar; moleküller, molekül toplulukları ve iyonlardır.
Biyokimya İncelemesi
Biyokimya incelenmesi iki şekilde yapılmaktadır. Bunlardan ilki; canlının yapısının tamamen incelenmesidir. Canlıyı gerçekleştiren maddeler ve bu maddelerin organizmalara dağılışı incelenir. İkinci kısım ise; bu maddelerin ne işe yaradıkları incelenmektedir.
Biyokimya en başta organik kimyanın bir kolu olmuştur. Modern kimyanın kurucusu olarak malum Lavoisier organik maddelerin yanması ile CO2 ve H2O ‘nun doğrusu karbondioksit ve suyun meydana geldiğini göstermesinden sonrasında; biyokimya bir alt dal olmaktan çıkmıştır.Pasteur’un fermutasyon doğrusu mayalama ile ilgili yapmış olduğu geniş araştırmalardan sonrasında; Buchner modern enzim terimine yönelmiştir. Bu dönem içinde vücuttaki nötralizasyon reaksiyonları, pH terimi ve bu mevzuya ilişkin fikirler daha kapsamlı bir durum almıştır.
Nükleik asitlerin bulunmasının arkasından geçen vakit diliminde organizmaların en mühim enerji maddesi olan “AdenizonTrifosfat” bulunmuştur. Bu madde kastan elde edilmiştir. Biyokimya alanının ayrı bir ilim dalı olarak kabul görmesinin iki sebebi bulunmaktadır. Bu sebeplerden birincisine bakıldığında kimya yalnız kimyasal yapı ve vakaları ele almaktadır, biyokimya ise her molekülün dirimsel fonksiyonlarını araştırmasıdır. Bu sebeplerden ikincisi ise biyokimyanın kimyadan fazla daha detaylı ve ileri teknolojiye haiz bilimsel araçlara gereksinim duyması olarak gösterilmektedir. Biyokimya, kimyanın tüm tekniklerini ve metaryallerini kullandıktan başka biyolojik dalına ilişkin olan materyallerden de faydalanmaktadır. Böylece biyokimya hem kimya branşının hem de biyolojinin bütün imkanlarından yararlanmış olmaktadır.
Yaşayan Cisimlerin Muhtevası
Yaşayan cisimlerin anne yapılarında; karbonhidratlar, yağlar, proteinler ve nükleik asitler bulunmaktadır. Temel maddelerin hücredeki oranları ise şu şekildedir. Protein % 50-60, nükleik asitler % 10-20, karbonhidratlar % 5, yağlar % 10-20 halinde bulunmaktadır. Ayrıca dirimsel ehemmiyet taşıyan miktar olarak fazla azca bulunan organizmalar mevcuttur. Bunların başlangıcında enzimlergelmektedir.Organik maddelerin haricinde hücre ve dokuların hepsinde bulunan organizmalar vardır. Bunlar; potasyum, sodyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor ihtiva eden tuzlar bulunmaktadır. Demir, mangan, bakır, çinko, kobalt, selenyum ve sulfatlar da ufak miktarlarda bulunur.
Kimyasal reaksiyonların olmasında rol oynayan organik maddeler enzimlerdir. Enzimler fazla değişik sayı ve türde olmakla birlikte her kimyasal reaksiyonda yada her ayrı tip reaksiyonda ayrı bir enzim rol almaktadır. Tüm enzimlerin anne yapısı proteindir.Az bir kısmı protein olmayan bölümler de bulunmaktadır. Enzimoloji ise enzimleri inceleyen biyokimya dallarından biridir. Canlı türlerinden yeşil bitkiler ise fotosentez yaparak güneş ışığı enerjisinden faydalanır. Bu vaziyet en mühim kimyasal reaksiyonlardan biridir.