İnsanların hayat alanlarındaki değişimler, beslenme alışkanlıklarındaki değişimler ile çalışma şartlarındaki gelişmelerin tabii sonucu olarak pek fazla değişik rahatsızlığın ortaya çıkmış olduğu bilinmektedir. Dünya genelinde her ne kadar ortak bir tanımda buluşulmamış olsa da cinsel işlev bozukluğu nihayet zamanlarda sıkça karşılaşılan rahatsızlıklar içinde yer verilmiştir. Cinsel işlev bozukluğu alanında uzman olan Johnson ile Masters, bu bozukluğu şu şekilde tanımlamaktadır: cinsel uyarılma ya da cinsel doyuma erişme mevzusunda yaşanılan bir yetersizlik durumu; cinsel işlev bozukluğudur. İnsanların belirli bir cinsiyet çerçevesinde yaratıldığı herkesçe bilinmektedir. Bu noktada her kişinin kendi cinsiyet özelliğine dayalı olarak belirli bir cinsel performans sergilemesi beklenilmektedir. Beklenilen bu performans derecesindeki yetersizlik hissinin yaşanılması durumu cinsel işlev bozukluğundan kaynaklanabilmektedir.
Cinsel İşlev Bozukluğunu Tetikleyen Unsurlar
Cinsel fonksiyon yönünden bir yetersizlik durumunun yaşanılması her vakit cinsel işlev bozukluğu olarak tanımlanmayabilir. Zira bu hastalık durumundan güvenli olmak için ilk olarak, yetersizlik hissinin devamlı olarak devam ediyor olması ve yine yine yaşanılıyor olması gerekmektedir. Gerek cinsel doyuma erişme noktasında gerekse cinsel yönden uyarılma noktasında yaşanılan menfi durumlar eğer devamlı halde yine ediliyorsa o vakit cinsel işlev bozukluğu durumundan söz etmek mümkün olmaktadır. Kişinin cinsel hayat alanından doygunluk olamaması durumunun devamlı bir hale gelmesi bu probleminin giderilmesinin koşul olduğu gerçeğini de ortaya çıkartmaktadır. Cinsel işlev bozukluğunu tetikleyen bazı unsurlar bulunmaktadır. Yapılan araştırmalar sonucunda bu işlev bozukluğunun temelinde psikolojik sebeplerin yatmış olduğu gözlenmiş durumdadır. Bu noktada cinsel işlev bozukluğunu tetikleyen bazı unsurları aşağıdaki şeklinde sıralamak mümkün olmaktadır:
- Bazı fizyolojik ve fizyolojik nedenler
- Cinsel bilgisizlik
- Psikolojik nedenler
- Cinselliğe karşı korku geliştirme
- Cinsel yönden başarısız olunacağı korkusu
- Karşı cinse karşı yetersiz olma korkusu
- Şahsiyet ve kişilik çatışmaları
- Cinsel sorunların gizlenmesi
Başlıca Cinsel İşlev Bozuklukları
Cinsel işlev bozuklukları denildiğinde aklımıza değişik problemler gelebilmektedir. Bundan dolayı cinsel işlev bozukluğu sorununu kategorileştirmek önemlidir. Ilk olarak başlıca cinsel talep bozukluklarının neler bulunduğunu maddeleştirecek olursak;
- Cinsel tiksinti bozukluğu
- Azaltılmış cinsel talep bozukluğu
Olarak sıralamak mümkün olmaktadır. Cinsel tiksinti durumunun devamlı olarak yaşanılıyor olması, tabii olarak cinsel işlev bozukluklarını da tetiklemektedir. Yine cinsel yönden talep azlığı da cinsel bozuklukların sebepleri içinde yer verilmiştir. Bunun yanı sıra cinsel uyarılma bozuklukları da cinsel işlev bozuklukları kategorisinde yer verilmiştir. Bu noktada cinsel uyarılma bozukluklarını aşağıdaki şeklinde sıralamak mümkün olmaktadır:
- Erkeklerde Sertleşme problemi
- Kadınlarda cinsel uyarılma yetersizliği
Cinsel birlikteliğin en mühim aşamalarından birisi de orgazm aşamasıdır. Orgazm mevzusundaki problemler ve bozukluklar da cinsel hayatımızı menfi yönde etkilemektedir. Bu doğrultuda orgazmla ilgili olan sorunları aşağıdaki şeklinde sıralamak mümkün olmaktadır:
- Erken boşalma
- Kadınlarda orgazm yokluğu
- Erkeklerde orgazm yokluğu
Görüldüğü suretiyle cinsel işlev bozukluğu sorununu tetikleyen pek fazla öğe bulunmaktadır. Bundan dolayı bu biçim bir mesele yaşayanların uzman bir doktordan destek almaları koşul olmaktadır.