Hanefî ve Hanbelîlere nazaran; el, ayak yada parmak benzer biçimde organları belirmiş olan bir bebek düşüren hanımdan gelen kan, nifas (lohusalık) kanıdır. El ve ayak benzer biçimde organlar belirmeden meydana gelmiş düşükten sonrasında görülen kan, istihâza (özür) kanıdır (Bkz. Merğînânî, el-Hidâye, I, 226; İbn Kudâme, el-Muğnî, I, 431). Şâfiî ve Mâlikîlere nazaran ise her durumdaki düşük, lohusalık sebebidir (Remlî, Nihâyetü’l-muhtâc, I, 212; Desûkî, Hâşiye, I, 174-175).
Mezheplerin verdiği bu hükümlerin, rahimden çıkan şeyin cenin olup olmadığı sadece el-ayak benzer biçimde organların belirmesiyle ayrıştırılabildiği zamanlarda verilmiş olduğu dikkate alınmalıdır (Bkz. Kâsânî, Bedâî’, I, 43). Günümüzde ise, rahimden gelen şeyin niteliği ve hangi aşamada olursa olsun düşen şeyin cenin olup olmadığı tespit edilebildiği için buna nazaran hareket etmek uygun olacaktır. Bu itibarla organları belli olsun ya da olmasın düşenin cenin olduğu bilindiğine nazaran, düşükten sonrasında görülen kan da lohusalık (nifas) kabul edilmelidir.
Kaynak: Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı
Hamile bir hanımdan gelen kanın hükmü nedir? Bu esnada yakarma yapılabilir mi? 2021
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.