Kâbe’yi görerek namaz kılanların, direkt Kâbe’ye; görmeden kılanların ise Kâbe istikametine yönelmeleri (istikbâl-i kıble), namazın farzlarındandır. Uzaklardan Kâbe’ye yöneliş, sadece takrîbî (ortalama) olarak gerçekleşebilir. Bu yönelişte temel olan, namaz kılanın yüzünün Kâbe istikametinden tamamen sapmamış olmasıdır. Kâbe yada Kâbe’nin gökyüzüne doğru dikey doğrultusu, ilgili kişinin yüz açısı içinde kalmış olduğu sürece namaz kılan, kıbleye yönelmiş sayılmaktadır (el-Fetâva’l-Hindiyye, I, 70).
Buna bakılırsa namaz kılan, kendisini Kâbe’ye dik olarak bağlayan direkt, sağa yada sola tam 45 (kırk beş) aşama dönmediği takdirde yüzü, Kıble istikametinden tamamen sapmış olmaz. Dolayısıyla da namazın sıhhatine engel teşkil etmez. Bununla beraber namaz kılan şahıs, gücünün yettiği seviyede Kâbe istikametine tam isabet edecek şekilde yönelmeye çalışmalıdır.
Daha evvel kıble istikametinde kısmi sapmalar olacak şekilde yapılmış olan camilerde kılınan namazlar sahihtir. Ancak kıble sapmaları, en yakın zamanda ve mümkün olan en uygun yolla düzeltilmelidir. Yeni yapılacak olan camilerin mihraplarının ise Kâbe istikametine yönelik olarak hatasız yapılmasına azami itina gösterilmelidir.
Kaynak: Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı
Kıbleye yönelmeden kılınan namaz geçerli olur mu? 2021
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.