Kişi sağlığında malları üstünde dilediği benzer biçimde tasarrufta bulunma hakkına haizdir. Mallarını yoksullara yada hayır kurumlarına bağışlayabilir. Vakfın sahih olması için, vakfeden ilgili kişinin akıllı ve buluğluk çağına erişmiş olması ve vakfın ebedî olması gerekir.
Hz. Peygamber (s.a.s.), Fedek ve Hayber arazilerindeki hisselerini müslümanların yararına vakfetmiştir (Buhârî, Vesâyâ, 1; Ferâiz, 3).
İbn Ömer’den rivayet edildiğine nazaran; Hz. Ömer’in payına Hayber’den bir arazi isabet etmiş, Hz. Ömer (r.a.) de Hz. Peygambere (s.a.s.), “Ya Resûlallah, Hayber’den elime öyleki bir toprak parçası geçti ki şimdiye kadar bundan daha kıymetli bir mala haiz olmamıştım. Bana neyi tavsiye buyurursunuz? “ demişti. Hz. Peygamber (s.a.s.) de; “İstersen aslını (kendine) bırakır, menfaatini tasadduk edersin.” buyurdu. Bunun üstüne Hz. Ömer, satılmamak, bağışlama edilmemek, mirasçılara intikal etmemek suretiyle; fakirler, akraba, köleler, misafirler ve yolcular için tasadduk etti. Onu yönetim edenin mülküne bir şey geçirmeksizin, düzgüsel ölçüler içinde yemesi ve yedirmesinin özgür bulunduğunu belirtti (Buhârî, Vesâyâ, 29-30, 32). Hz. Osman da Medine’deki Rûme kuyusunu satın alıp tüm müslümanların yararına tahsis etmiştir (Tirmizî, Menâkib, 19; Nesâî, Cihâd, 44). Ancak şahıs malını vakfederken, mirasçıların mağdur olmamasına dikkat etmesi uygun olur.
Kaynak: Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı
Kişi, bakımını üstlendiği (evlat edinmiş olduğu) çocuğa tüm malını bağışlayabilir mi? 2021
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.