İbadetler tevkîfîdir. Yani hem farz oluş gerekçelerinin hem de uygulamalarının her yönüyle akılla bilinmesi mümkün değildir. İbadetlerle ilgili hususlar Kur’an’da umumi olarak emredilmiş, Hz. Peygamberin (s.a.s.) uygulamasıyla belirgin hâle gelmiştir.
Kur’an’da, namazların belli vakitlerde farz kılındığı (Nisâ, 4/103) ve kıyam, kıraat, rükû ve secde şeklinde bazı rükünlerinin olduğu bildirilmiş; söz mevzusu ibadetin ayrıntıları ve namaz içinde yapılması ihtiyaç duyulan başka davranışlar ile ilgili hususlar Hz. Peygamberin (s.a.s.) sünneti ile durağan(durgun) olmuştur. (Buhârî, Ezân, 95; Müslim, Salât, 45, Mesâcid, 176; Ebû Dâvud, Salât, 150; İbn Mâce, Salât, 1; Tirmizî, Salât, 114). Tüm bunların bir ifadesi olarak da Hz. Peygamber (s.a.s.), “Beni namazı nasıl ne şekilde kılarken gördüyseniz siz de o şekilde kılınız” (Buhârî, Ezan, 18) buyurmuştur. Buna bakılırsa namazla ilgili umumi yargı, rükün ve şartlar Kur’an’la, bunlara ilişkin ayrıntılar ise Resûl-i Ekrem’in (s.a.s.) sünnetiyle belirlenmiştir.
Kaynak: Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı
Müslümandan namaz ibadeti ne vakit ve hangi hâllerde düşer? 2021
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.